Yeniliyoruz…
Ne tuhaf… İnsan aidiyet kavramına göre şekilleniyor. Başka bir sınırda da olsan, kendi ülken için endişeleniyorsun.
Tüm gün çocuk tecavüzlerinin meşrulaştırılması tartışıldı bugün güzel ülkemde. Neymiş, aslında tasarı metninin amacı tecavüzü yasal(l)aştırmak değilmiş. Yasa tasarısı için verilen önergeden alıntıdır; “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar…”. Ne demek Cebir? ; “Zor, zorlayış”. Peki tehdit? ; “Gözdağı”. Hile: Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika. Hmmm peki “İstismar” kelime anlamı nedir? : Birinin iyi niyetini kötüye kullanma. (Kaynak: tdk.gov.tr). Şimdi tasarı ne demek istiyor?
Aslında bugün tecavüzü, yarın kadının yeri, sonraki gün örgütleri, bir başka gün başkanlık sistemi, sonra komşu ülkelerle ilişkileri tartışabiliriz, hepsine tepki gösterebilir ya da artık umursamayabiliriz.
Hepimiz yozlaştık. Birbirimizin evladına göz dikip, malına gaspeden yalan dünyalardan ibaret. Kendi ülkesinin milli güvenliğini hiçe sayan, kendi erini, evladını linç eden, trafikte birbirini döven, her fırsatta başkasınım hakkını çalıp bunu uyanıklık bilen, zenginliği banknot ve madeni kıymetlerle ölçüp aşkı ve çevreyi miktarına endeksleyen, zora gelince kaçan, kolay yolları tırtıklayan, emek hırsızı, kullanım ve sadaka toplumu! Biz ne iyi bir toplumduk bir zamanlar. İmece usulü ile “hepimiz” diye yola çıkan, karşılık beklemeden el uzatıp Tanrı misafiri diye kapısını açan, evinin kapısını kitlemeyip varını yoğunu paylaşan, sözüne-borcuna-namusuna sadık, çalışkan, hak yemeyen bir ülkeydik. Yedikçe meşrulaştı, yedikçe dna’sı değişti toplumun. Neydik, ne olduk?
Cevapları kopya çekerdim mevcut duruma yakışmak için ama bildiğim bir tek bir gerçek var benim. Biz hep birlikte YENİLDİK hep birlikte YOK OLDUK! Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.