Aşk herkesin diline yakışmıyor. Bunu hiç düşündünüz mü? Aşkın basitleştirildiğini yani. Evet herkesin özgür bir yaşam alanı olduğunu savunuyorum. Herkesin kendi kalıpları, kendi sınırları ya da kendi bilinci ile sınırlı belki de sınırsız bir yaşantısı olması gerektiğini. O yüzden kalıplaştıramam, “alın aşk bu, aksini yaşayan bizden değildir..” diyemem. Herkesin kendi saksısında yetişen bir çiçek aşk. Kimi kıraç, kimi kaktüs, kimi sümbül, kimi bambu, kimi zambak, kimi orkide.. Yani bazısı nazlı, bazısı acıtır, bazısı güzel görünümlü, bazısı zehirli, bazısı hem güzel görünür, hem kadifedir, hem güzel kokar. Ama yetişir. Bazısında toprak bu ya izin vermez filize. Yani herkes özgürce yaşıyor bir şeyler. Garip olan hepsinin adı da aşk oluyor. Sonra o aynı isimle aramalar başlıyor. Demek istediğim şu ki; aşk üzerine yazıp çiziyoruz durmadan. Adamlar diyoruz, kadınlar diyoruz, masallar diyoruz, hikayeler, haksızlıklar, pembe pembe mutluluklar… Aslında belki de aynı adı verdiğimiz için hayal kırıklıkları. Oysa aynı anlamları vermiyoruz. İçini aynı anlamla, aynı malzeme ile, saflıkla, mutlulukla dolduramıyoruz. Hayaller aynı değil.
Benim aşk anlayışım sümbül. Ama adam kaktüs. Gel de göğsünü aç bu kalbe. Ve gel de acıtmasın. Benim toprağım kıraç. Adam orkide. Gel de anla dilinden en narin dalından kırmadan.
Hani bazı kumsallar bazı denizler vardır. Turkuaz. İnanılmaz görünür. Kışkırtıcı. Girmek istersin suya. Yüzmek istersin. Sudan çıkmak istemezsin. Suyun parçası olmak istersin. Yürürsün denize doğru. Yürürsün. Bir türlü derinleşmez. Ve yüzemezsin. İçinde olmak istersin olmaz. Diz çökersin. Oturursun. Islanırsın. Ama yüzemezsin. O su sadece güzel görünüyordur. Sığdır. Derinleşmiyor ve derinleşmiyordur işte. N’aparsan yap yüzemezsin. Kimi zamansa lacivert bir deniz görürsün. Sıradan dalgalı, sence sadece bir deniz. Atlarsın içine. Dalarsın. Daldıkça dalarsın. Daha derine inersin. Nefesin kesilir. Ve hayatını, en dibini görene kadar, tüm derinliğini içine çekebilene kadar nefessiz bu suda geçirmek istersin. İşte bu mutluluktur. Aşk keşke hep bu derinlik olsa.
Hani o yüzden diyorum. Herkes aşığım, aşıksın, aşık diyor. Aşk bu kadar kolay mı bilmem de. Eğer o isimlendirilen hakkaten aşksa, aşk her yüreğe yakışmıyor!